• Şamanın Yolu

  • 2

    Şamanın Yolu

  • 3

    Şamanın Yolu

  • 4

    Şamanın Yolu

Saymalı Taş, Tanrı Dağları'nın Fergana adlı tarım alanına açıldığı bölgede, Kögart Dağ Geçidi'nin ve nehrinin yakında, deniz seviyesinden 3000-3500 m. yükseklikte yer almaktadır. Saymalı Taş'ta ki ve hemen hemen yüzeyi
kazımaya uygun olan her taşın üzerine sayıları on binin üzerinde olduğu tahmin edilen figürler yapılmıştır. Günümüzde bölge Saymalı Taş I ve Saymalı Taş II olarak iki ana bölüme ayrılmıştır.

Figürlerin tamamı nevruz kutlaması, bir av sahnesi veya şamanların gökyüzünü oluşturan katmanlar
arası yaptıkları yolculuklar gibi bir ritüelin parçası durumundadır. Belirgin  bir şekle sahip olduğu görülen hayvan figürleri arasında bu coğrafyada  görülmeyen hayvanlarda bulunmaktadır. İnsan figürleri ünik ifadeler olarak
bulunmaktadır ve birkaç farklı tipte betimlenmiştir. Saymalı Taş'taki diğer bir  betimleme ise “güneş” ile ilgilidir. Doğanın yenilenmesinde nevruzda  yapılan törenlerde şamanlar güneş ile kurulacak olan diyaloga da aracılık eden güneş başlı insan figürleri yer almaktadır. Bu figürler aynı zamanda  yıldızların ve yıldızlar arasında seyahat eden şamanların görüntüleri olarak  değerlendirildiğinden astronomi ile de ilgili oldukları görülmektedir. Ayrıca Saymalıtaş petrogliflerinde Av ve tuzak sahneleri yaygın olarak görülmektedir. 

Bronz döneminden kalan betimlemeler içinde dikkat çeken bir diğer nokta ‘güneş’ ile ilgili olanlarıdır. Güneş kültünün göçerler için önemli bir tarafı vardır. Baharın gelmesi demek; sadece hayatta kalmalarının garantisi hayvan sürülerinin yavrulaması anlamına gelmiyordu, tüm doğa bu şekilde kendisini yeniliyordu. Hun, Göktürk gibi kağanlıklarda ve hatta Uygurların erken dönemlerinde sadece ilkbaharda değil (yaz gündönümü), sonbaharda da (kış gündönümü) kağanlık merkezlerinde, nehir boylarında hatta bazı kutsal sayılan mağaralarda törenler düzenlediklerini, doğaya kurbanlar
sunduklarını biliyoruz.

Bugün de tüm görkemi ile kutladığımız Nevruz törenlerinin temelinde bu ‘yenilenme’ duygusu yatmaktadır. Doğa
yenilenirken yapılan tören, insanları da doğada yaşanan bu tazelenmeye ortak ediyordu. Saymalı taştaki Bronz dönemi insanları, ihtimalle Şamanlardan ‘güneş’ ile kurulacak diyaloga da aracılık etmelerini istemişlerdi. Bu yüzden Saymalı taş’ta görülen bazı resimlerdeki güneş başlı insan figürleri bunu anlatıyor olmalıdır.  Bu figürler aynı zamanda yıldızların ve yıldızlar arası seyahat eden Şamanların görüntüleridir. Yıldızlar sadece geceyi aydınlatan nesneler değildir:

‘Demirkazık’ denen ‘Kutup yıldızı’ gece yolcularına yol (yön) göstermekten başka diğer yıldızlarla beraber göğün katlarına da işaret ederler. İşte bu katlar arasında yol alan Şamanlar, boyut atlamalarına yardımcı olan kapıları
da bu kayalara resmetmişlerdir. Tüm bozkır coğrafyasında görülen astronomi ile ilgili bu kaya resimleri, Bronz dönemi göçerlerinin gökyüzü ile tahmin edilenden daha çok ilgilendiklerini göstermektedir. Yani yıldızları sadece doğal bir oluşum olarak görmemişler, kozmolojik dünyalarına doğrudan etki eden kavramlar olarak düşünmüşlerdir

Alıntı: Anıl Yılmaz

saymalitas